Aşk...

Aşk hakkında konuşurken ve hayal kurarken, genellikle iki insan arasındaki aşkı, romantik aşkı kastederiz. Çünkü herkes bunun için can atıyor. 

Peki neden herkes böyle bir deneyim yaşamıyor? Neden ilişkiler sona eriyor ve hayatımız boyunca birkaç, hatta ondan fazla partnerle birlikte oluyoruz, doğru kişiyle bağ kurmadan önce? Neden aşk ilişkilerinde ihanet, yalan ve dolandırıcılık oluyor? Neden dünyada ilişkilerde bu kadar çok memnuniyetsiz insan var?

1. Her ilişki eşit değildir! İlişkide kadın olması gereken yerde, çoğu zaman anne vardır ve erkek yerine bir çocuk durmaktadır. 

2. Kadınlar ilişkide erkek rolünü üstlenerek, erkeklerini (sembolik olarak, enerjik olarak) kısırlaştırmakta, onlara sahip olmaları gereken değerleri, becerileri ve partnerlerine, ailelerine karşı üstlenmeleri gereken rolleri kabul ettirmemektedir. 

Böyle karmaşık şemalar daha fazladır ve bu, birbirimize bazı roller oynadığımızın sadece bir örneğidir. Her birimiz bir aile sisteminde (bir yerde) duruyoruz, ama her zaman kendi yerimizde miyiz?

Hayır! 

Bundan nasıl kurtulabiliriz ve tüm ilişki sorunlarının nedeni nedir?

Bunu her zaman tekrar edeceğim!

Kendine GERÇEKTEN bak, aynaya bak ve kendinle ilgili çıplak gerçekle yüzleş!

Bu her şeyin temelidir. İllüzyonu beslemeyi bıraktığın andan itibaren, gerçekte yaşamaya başlarsın!

**********

Yanlış düşünüyoruz ki, diğer insan bize, günlük hayatta hissettiğimiz aşkı verecek!

Yanlış düşünüyoruz ki, bir partner bulursak, her zaman mutlu olacağız!

Yanlış algılıyoruz ki, suçu kolayca diğer tarafa atıyoruz!

**********

Dış dünyanın sadece içimizin bir yansıması olduğu düşüncesine göre (her türlü program, şema, dogma, biyolojik kalıplar, güvenlik sistemleri ve bilinçaltına basılmış alarmlar), eğer kendini sevmezsen, başkaları da seni sevmez, hatta sevseler bile, o sevgiyi kabul edemezsin, bu fazla olur, çünkü kendine olan içsel sevgi limitin buraya kadardır, daha ileriye değil!

Eğer kendimizle mutlu olmazsak, kim olduğumuzu ve ne kadar değerli olduğumuzu hatırlamazsak, kendi kaynaklarımızın temeli üzerinde mutluluk hissini üretemeyiz, bu yüzden mutluluğumuz her zaman dışsal unsurlara bağlı olacaktır ve bunların geçici ve uçucu olduğu malumdur!

Her seferinde başkalarını parmakla gösterdiğimizde, bir şeyin suçunu onlara yükleyerek... Kendimiz için sorumluluk almayız!

Her seferinde birisi seni kızdırdığında ve sadece onun suçunu görüyorsan, kendinle ilgili gerçeğinden uzaklaşıyorsun!

**************

Tüm bunların arkasında kendine olan sevginin eksikliği yatıyor!

Çünkü eğer kendini sevseydin 

1. Kendinle ilgili gerçeğe yüzleşirdin 

2. Kendine, mutluluğuna, neşene önem verirdin 

3. Kendin için iyi seçimler yapardın (sağlık, ilişkiler, meslek açısından)

4. Kendine sahip çıkardın, kendini sevdin, belki bir zamanlar reddedilen her parçanı!

5. Kendini ve ihtiyaçlarını görebilirdin!

6. Ne hissettiğini ve nedenini adlandırabilirdin!

Partnerler arasında olgun AŞK, önce kendine olan aşktır!

HER ZAMAN

"HAYALDEN YARATILIŞA" iki kişinin, Aile Mülkü yaratma konusundaki ortak hayalleri ve derin hisleri ile birleştiği gerçek aşk yolculuğunu anlatan bir hikayedir. Bu kitap okuyucuyu, duygular, kendini geliştirme ve kendini keşfetme dolu büyüleyici bir yolculuğa götürüyor. Kahramanlar, doğayla uyum içinde, kendi ruhlarıyla uyum içinde nasıl yaşayacaklarını öğreniyor, gerçek mutluluğu ve tatmini buluyorlar.

Bu, doğanın kalbinde filizlenen aşk ve hayallerinin peşinden gitme cesareti hakkında bir hikaye. Kendine inanmanın ne kadar büyük bir güç taşıdığını ve doğayla uyum içinde yaşamanın ne kadar güzel olabileceğini keşfet.

"HAYALDEN YARATILIŞA - kendini ve çevrendeki dünyayı sevmeye teşvik edecek ilham verici bir okuma!

Kitap, Polskie Rodowe Posiadłości web sitesinden satın alınabilir,