•1 yıl
Benim düşündüğüm şey miyim, değil miyim?
Bu alıntı: "Düşüncelerimizden bağımlıyız. Düşüncelerimizi değiştirmediğimiz sürece, hiçbir şeyi değiştiremeyiz." Santosha Kalwara, insanın kendisiyle ve çevresiyle nasıl iletişim kurduğunu açıklamamı ilham verdi. Baştan söylemeliyim ki, düşüncelerin değişmesinin yanı sıra, davranış değişikliği de gereklidir. Düşünce, hisler ve eylemler arasındaki tutarlılık, insanın etkinliğini etkiler. Şimdi yukarıdaki metni analiz edeceğim: - "bağımlılık" kelimesinin kullanımı: genellikle sağlık uzmanının müdahalesini gerektiren bir hastalık durumu (bunun yerine "düşündüğümüz şeyiz" şeklinde ifade edilebilir) - "değil" kelimesinin kullanımı: temsil dünyasında "çimimsi olmayan" gibi bir kavram yoktur ve bilinçaltı, "değil" kelimesini atlayarak sadece işittiği görüntüleri çağırır (değiştiremeyeceğimiz yerine "her şeyi yapabiliriz" ifadesini kullanabiliriz) Yukarıdaki cümlemin preframingi şöyle olacaktı: Düşündüğümüz şeyiz ve bu sayede her şeyi başarabiliriz, kesinlikle birçok şeyi. Bilinçaltı zihin gün içinde %95 süreyle çalışırken, bilincin sadece %5'lik bir kısmı katılır, bu yüzden gerçekleştirilecek iletişimin uygun olması çok önemlidir. İletişimin olumlu etkisi olması için ne yapılabilir: olumlu anlatı kullanarak iletişim kurun, örnek: bağımsız yerine özgürüm varlık ve sahiplikle ilgili olun: yani uyumlu ve güçlüyüm iletişimi şimdiki zaman ile yapın, çünkü bilinçaltına büyük etkisi vardır belirli kelimeler kullanın, yapacağım, yapıyorum, istiyorum, yapabilirim kavramları kullanmaktan kaçının: deneyeceğim, belki, yapabilirim, çünkü beyinlerinin doğru tanınması için çok fazla enerji harcanır Önemli bir egzersiz: günde kaç kez "yapmalıyım, deneyeceğim, belki, yapabilirim, acaba?" kavramlarını kullandığınızı düşünün. Tekrar sayısını kaydedebilirsiniz. Değişim süreci aşağıdaki aşamalardan geçer: gün içinde en sık kullanılan kelimelerin ve tekrar sayısının kontrollü (deneysel) tanımlanması kullanılan kelimelerin ardından suçluluk duygusuyla tanımlanması (yine yaptım) kullanılan kelimelerin ardından suçluluk hissetmeden tanımlanması (söyledim, biliyorum) belirli bir kelimeyi söyledikten sonra kısmi değişim gelişime yönelik ifadelerin kullanılmasında tam değişim, öncesinde "yapmalıyım, deneyeyim" gibi sözcüklerin kullanılmaması Bir eylemi yapma isteğiniz sınırlı veya yok içindeyken, eylemi temsil eden kişi tanımlaması ile şimdiki zaman ifadesi kullanın, örneğin: yapıyorum, egzersiz yapıyorum, gidiyorum, yemek pişiriyorum, gidiyoruz, yapıyoruz. "İstiyorum" ifadesini kullanmak isteğiniz sınırlı veya yok ise kendinize karşı yapılan bir eyleme karşı çıkmaktır.
Bu alıntı: "Düşüncelerimizden bağımlıyız. Düşüncelerimizi değiştirmediğimiz sürece, hiçbir şeyi değiştiremeyiz." Santosha Kalwara, insanın kendisiyle ve çevresiyle nasıl iletişim kurduğunu açıklamamı ilham verdi. Baştan söylemeliyim ki, düşüncelerin değişmesinin yanı sıra, davranış değişikliği de gereklidir. Düşünce, hisler ve eylemler arasındaki tutarlılık, insanın etkinliğini etkiler. Şimdi yukarıdaki metni analiz edeceğim: - "bağımlılık" kelimesinin kullanımı: genellikle sağlık uzmanının müdahalesini gerektiren bir hastalık durumu (bunun yerine "düşündüğümüz şeyiz" şeklinde ifade edilebilir) - "değil" kelimesinin kullanımı: temsil dünyasında "çimimsi olmayan" gibi bir kavram yoktur ve bilinçaltı, "değil" kelimesini atlayarak sadece işittiği görüntüleri çağırır (değiştiremeyeceğimiz yerine "her şeyi yapabiliriz" ifadesini kullanabiliriz) Yukarıdaki cümlemin preframingi şöyle olacaktı: Düşündüğümüz şeyiz ve bu sayede her şeyi başarabiliriz, kesinlikle birçok şeyi. Bilinçaltı zihin gün içinde %95 süreyle çalışırken, bilincin sadece %5'lik bir kısmı katılır, bu yüzden gerçekleştirilecek iletişimin uygun olması çok önemlidir. İletişimin olumlu etkisi olması için ne yapılabilir: olumlu anlatı kullanarak iletişim kurun, örnek: bağımsız yerine özgürüm varlık ve sahiplikle ilgili olun: yani uyumlu ve güçlüyüm iletişimi şimdiki zaman ile yapın, çünkü bilinçaltına büyük etkisi vardır belirli kelimeler kullanın, yapacağım, yapıyorum, istiyorum, yapabilirim kavramları kullanmaktan kaçının: deneyeceğim, belki, yapabilirim, çünkü beyinlerinin doğru tanınması için çok fazla enerji harcanır Önemli bir egzersiz: günde kaç kez "yapmalıyım, deneyeceğim, belki, yapabilirim, acaba?" kavramlarını kullandığınızı düşünün. Tekrar sayısını kaydedebilirsiniz. Değişim süreci aşağıdaki aşamalardan geçer: gün içinde en sık kullanılan kelimelerin ve tekrar sayısının kontrollü (deneysel) tanımlanması kullanılan kelimelerin ardından suçluluk duygusuyla tanımlanması (yine yaptım) kullanılan kelimelerin ardından suçluluk hissetmeden tanımlanması (söyledim, biliyorum) belirli bir kelimeyi söyledikten sonra kısmi değişim gelişime yönelik ifadelerin kullanılmasında tam değişim, öncesinde "yapmalıyım, deneyeyim" gibi sözcüklerin kullanılmaması Bir eylemi yapma isteğiniz sınırlı veya yok içindeyken, eylemi temsil eden kişi tanımlaması ile şimdiki zaman ifadesi kullanın, örneğin: yapıyorum, egzersiz yapıyorum, gidiyorum, yemek pişiriyorum, gidiyoruz, yapıyoruz. "İstiyorum" ifadesini kullanmak isteğiniz sınırlı veya yok ise kendinize karşı yapılan bir eyleme karşı çıkmaktır.
Show original content
7 users upvote it!
3 answers
