Dougal: "Bu gece korku filmi izlemek için uyuyabilir miyim?" Ted: "Ah, hayır hayır hayır. Sen en son korku filmi izlemek için ayakta kalmıştın ve sonunda benim yatağımda uyumak zorunda kaldın. Aldırmam ama filme bile korku denemez."

  1. Bir adam doktoruna, "Yardım et bana. Twitter'a bağımlıyım!" der. Doktor, "Üzgünüm, seni takip etmiyorum," diye cevaplar.
  2. Babamın bir inşaat hırsızı olduğunu bilmiyordum, ama eve geldiğimde tüm işaretler oradaydı. Neden kelptomanyaklara kelime oyunlarını açıklayamazsınız?
  3. Onlar her zaman her şeyi kelimesi kelimesine alırlar. Tembel insanlar hangi egzersizleri yapar? Hiç-squat. Yerel bir adam düşen piyano tarafından öldürüldü. Cenaze düşük profilli olacak.
  4. Bir zamanlar gözleri tembel bir öğretmenim vardı. Gözbebeklerini kontrol edemezdi.
  5. Sergeant Deegan: "Tanrım, bu beni Vietnam'ı hatırlatıyor." Ted: "Sen Vietnam'da mıydın, seri birlik komutanı?" Sergeant Deegan: "Ah, hayır hayır, demek istediğim, bilirsin, filmler."
  6. Mrs. Doyle: "Günün hangi saati olduğu önemli değil, baba. Her zaman güzel bir fincan çay için zaman vardır! Kendisini dünyaya teslim etmeden önce Rabbimiz bile çarmıhta güzel bir fincan çay için duraklamamış mıydı?"
  7. Dougal: "Yumurta seven biriyim. Hatta bazen kendimi büyük bir dev yumurtaya dönüşeceğimi düşünüyorum." Ted: "Bu sürecin zaten başladığını düşünüyorum."
  1. Bir adam doktoruna, "Yardım et bana. Twitter'a bağımlıyım!" der. Doktor, "Üzgünüm, seni takip etmiyorum," diye cevaplar.
  2. Babamın bir inşaat hırsızı olduğunu bilmiyordum, ama eve geldiğimde tüm işaretler oradaydı. Neden kelptomanyaklara kelime oyunlarını açıklayamazsınız?
  3. Onlar her zaman her şeyi kelimesi kelimesine alırlar. Tembel insanlar hangi egzersizleri yapar? Hiç-squat. Yerel bir adam düşen piyano tarafından öldürüldü. Cenaze düşük profilli olacak.
  4. Bir zamanlar gözleri tembel bir öğretmenim vardı. Gözbebeklerini kontrol edemezdi.
  5. Sergeant Deegan: "Tanrım, bu beni Vietnam'ı hatırlatıyor." Ted: "Sen Vietnam'da mıydın, seri birlik komutanı?" Sergeant Deegan: "Ah, hayır hayır, demek istediğim, bilirsin, filmler."
  6. Mrs. Doyle: "Günün hangi saati olduğu önemli değil, baba. Her zaman güzel bir fincan çay için zaman vardır! Kendisini dünyaya teslim etmeden önce Rabbimiz bile çarmıhta güzel bir fincan çay için duraklamamış mıydı?"
  7. Dougal: "Yumurta seven biriyim. Hatta bazen kendimi büyük bir dev yumurtaya dönüşeceğimi düşünüyorum." Ted: "Bu sürecin zaten başladığını düşünüyorum."
Show original content

1 user upvote it!

0 answers